1-7 NİSAN ULUSAL KANSER HAFTASI
Kanser, dünyada ve ülkemizde ölümlere sebep olan hastalıklar arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Sağlık sorunlarının yanı sıra, maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır. Yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisini de olumsuz etkilemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre; ilgili yılda küresel bazda 19.9 milyon yeni kanser vakası tespit edilmişken, hastalığa bağlı 10 milyona yakın ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde, 75 yaşına kadar her 5 kişiden 1 kişinin kansere yakalanacağı ve her 10 kişiden 1’inin ise kanser nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Dünyada ve ülkemizde ilk sıralarda yer alan kanser türleri akciğer, meme ve kolorektal kanserler olarak benzerlik göstermektedir.
Gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalınması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir.
Kanser için bilinen risk faktörlerini, değiştirilebilenler ve değiştirilemeyenler olarak iki grupta incelemek mümkündür. Değiştirilemeyen faktörler yaş, genetik özellikler ve aile öyküsü iken, değiştirilebilen faktörler daha çok yaşam tarzı ve çevresel etkenlerdir.
Bunlardan bazıları:
• Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı
• Aşırı alkol kullanımı
• Fazla kilolu veya obez olmak
• Dengesiz ve sağlıksız beslenmek
• Fiziksel hareketsizlik
• Radyasyona maruz kalmak
• Hava kirliliği
• Kanserojen maddelerle temas (asbest, radon, aflatoksin, benzen, bazı pestisitler, arsenik gibi)
• Bazı enfeksiyonlar (Helicobacter pylori, Human papilloma virüs (HPV), Hepatit B virüsü, Hepatit C virüsü, ve Epstein-Barr virüsü). Bu faktörlerinden en az birine maruz kalmak kişide kesin olarak kanser gelişeceğini göstermez, fakat kansere yakalanma riskini artırır.
Kanserden korunmak için:
• Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımından kaçınmalı
• Alkol kullanımı sınırlanmalı
• Sağlıklı kilo korunmalı
• Dengeli ve sağlıklı beslenmeli
• Haftada 5 gün az az 30 dakika orta düzey fiziksel aktivite (tempolu yürüyüş, bisiklet süreme gibi) yapılmalı
• UV ve iyonize radyasyona maruziyet azaltılmalı
• Güvenli cinsel yaşam sağlanmalı
• Hepatit B ve insan papilloma virüsüne (HPV) karşı aşı olunmalı
• İç ve dış ortam hava kirliliğinden mümkün olduğunca uzak durulmalı (Bunun için temiz havada yürüyüş orman gezileri, piknikleri yapılabilir, evler havalandırılmalı)
• Düzenli sağlık kontrolleri yapılmalıdır.
Yapılan çalışmalar risk faktörlerinin kontrol edilmesi ile kanserlerin %40’ından fazlasının önlenebileceğini göstermektedir.
Bu bağlamda “1-7 Nisan” tarihleri arasını kapsayan hafta, ülkemizde “Ulusal Kanser Haftası” olarak belirlenmiştir ve her yıl, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halka farkındalık oluşturmak, sunulan sağlık hizmetlerini tanıtmak ve taramalara katılımı artırmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler, kanser mücadelesinde önemli bir yer tutmaktadır.
Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama Programları
Meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlarda yılda bir kez klinik meme muayenesi, 2 yılda bir mamografi ile yapılmaktadır.
Rahim ağzı kanseri taraması; 30-65 yaş arasındaki kadınlarda 5 yılda bir HPV-DNA testi ile yapılmaktadır.
Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklerde 2 yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) ile yapılmaktadır. Bu kişilerin 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilmektedir.
Bakanlığımızın koruyucu ve önleyici faaliyetleri içerisinde önemli bir yeri olan kanser taramaları; Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak hizmet veren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM), Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ve Mobil Tarama Araçları ile de kişilerin bulundukları yerlerde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından verilmektedir. Bununla birlikte halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesi kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.
2023 yılında 3.849 olan meme kanseri taraması 2024’te 12.779’a, 2023 yılında 2.521 olan serviks kanseri taraması 2024’te 11.574’e, 2023 yılında 5.703 olan kolerektal kanseri taraması 2024’te 22.228’e yükselmiştir. Malatya ilinde en sık görülen 10 kanser türüne ait veriler aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.

